Her dem yeşil

Her dem yeşil ya da yaprak dökmeyen, botanikte yaprakları yılın her dönemi yeşil kalan ve dökülmeyen bitkileri tarif eden bir sıfattır. Her dem yeşil bitkiler, yaprak döken bitkilerin aksine kış ya da kurak mevsim gelince yapraklarını dökmeyen bitkileri kapsadığı gibi tamamen sıcak ve nemli iklimlerde yetiştiği için yaprak dökmeyen bitkileri de içerir.

Bu Orta Avrupa göknarı dalında üç yıl boyunca korunan yapraklar görülebilmektedir.

Her dem yeşil türler

Çok sayıda ağaç ve çalı türü her dem yeşildir. Bunlar arasında şu bitkiler sayılabilir.

Latince "hep yeşil" anlamına gelen sempervirens sözcüğü, ikili adlandırmalarda her dem yeşilliği vurgulamak için kullanılır. Örnekler arasında şunlar sayılabilir:

Cupressus sempervirens (Akdeniz servisi)
Lonicera sempervirens (bir hanımeli türü)
Sequoia sempervirens (sekoya ağacı)

Her dem yeşil bitkilerde yaprak ömrü bir kaç aydan on yıllara kadar değişebilir. (Pinus longaeva cinsi çamlarda 30 yıldan uzun[1]).

Her dem yeşil familyalar

Familya adı Örneği
Araucariaceae Şili arokaryası
Cupressaceae Sekoya
Pinaceae Çam
Podocarpaceae Taş porsuğu
Taxaceae Yaygın porsuk
Cyatheaceae Avustralya ağaç eğreltisi
Aquifoliaceae Çobanpüskülü
Fagaceae Mantar meşesi
Oleaceae Dişbudak
Myrtaceae Okaliptüs
Arecaceae Hindistan cevizi
Lauraceae Defne
Magnoliaceae Manolya
Cycadaceae Sago ağacı

Japon şemsiye çamı (Sciadopitys verticillata), başka bir türü içermeyen kendine has bir familyada bulunduğundan eşsizdir.

Her dem yeşil ve yaprak döken bitkilerin kıyaslanması

Her dem yeşil ve yaprak döken bitkiler, birtakım fizyolojik ve morfolojik özellikleriyle birbirlerinden ayırt edilebilirler. Genelde geniş yapraklı her dem yeşil bitkiler, yaprak döken türlere kıyasla daha kalın yapraklara ve yaprak alanı başına daha büyük miktarda parankim ve hava boşluğuna sahip olur.[2] Birim yaprak alanı başına düşen yaprak biyokütleleri daha büyük olduğu için spesifik yaprak alanları daha düşüktür. İki küme arasında yaprak üretim maliyeti bakımında fark bulunmaz. Her dem yeşil bitkilerin yaprakları, toplam biyokütlelerinin daha büyük bir yüzdesini oluşturur,[3] ancak genellikle fotosentez oranları daha düşüktür.

Yaprak dökme ya da dökmeme için nedenler

Güney Karolina'da yetişen Quercus virginiana meşeleri kışın yapraklarını dökmezler.

Bazı ağaçların yaprak dökmeleri, yapraklarını kış ya da kurak/nemli mevsime uyum sağlamaya yönelik bir adaptasyondur. Her dem yeşil ağaçlar da yaprak döker, ancak bu ağaçların yaprakları hep beraber değil de aşama aşama dökülür. Çoğu tropik yağmur ormanı bitkisi her dem yeşilken, yani yaşlanan yapraklarını yıl boyunca aşama aşama döker. Kurak mevsimlerin yaşandığı tropik bölgelerde yetişen bitkiler yapraklarını dökebilir ya da dökmeyebilir. Çoğu sıcak ılıman kuşak iklim bitkisi de her dem yeşildir. Soğuk ılıman iklimlerde daha az bitki türü her dem yeşil olur ki bu türlerin ezici çoğunluğu iğne yapraklı ağaçlardır, çünkü çok az kapalı tohumlu her dem yeşil bitki -26 °C (-15 °F) altındaki aşırı soğuklara dayanabilir.

Soğuk ya da kurak bir mevsimin varlığı gibi yaprak dökmek için bir nedenin bulunduğu bölgelerde her dem yeşillik, genellikle düşük besin varlığına karşı geliştirilmiş bir adaptasyon olarak meydana gelir. Yaprak döken ağaçlar yapraklarını kaybederken besin de kaybeder. Daha ılık bölgelerde çam ve servi gibi bazı türler zayıf toprakta, örselenmiş zeminde yetişir. Geniş yapraklı olup da her dem yeşil olan ormangülü türlerinin çoğu, genellikle olgun ormanların zeminlerinde, bitkilerin daha zor besin alabilecekleri asit oranı yüksek topraklarda yetişir. Taygalarda hava, topraktaki organik maddelerin hızlı çürümesi için fazla soğuk olduğundan bitkiler, topraktaki besinlere daha zor erişir, bu sebepten bitkiler de genellikle her dem yeşil olurlar.

Karaçam gibi ılıman iklimlerde yetişen her dem yeşil bitkiler, yetiştikleri bölgeyi kendilerinin yaşamasına daha uygun hâle getirebilirler. Her dem yeşil bitkilerin yaprakları, yaprak döken bitkilere kıyasla daha yüksek karbon-azot oranına sahiptir, bu nedenle de yere dökülen yapraklar toprağın asiditesini arttırırken azot oranını azaltırlar. Bu koşullar, daha fazla her dem yeşil bitkinin yetişebilmesini kolaylaştırırken yaprak döken bitkilerin yetişebilmesini güçleştirir. Ayrıca zaten mevcut her dem yeşil bitkilerin sağladığı koruma genç her dem yeşil bitkilerin soğuğa ve/veya kuraklığa direnebilmesini kolaylaştırabilir.[4][5][6]

    Kaynakça

    1. Ewers, F. W. & Schmid, R. (1981). "Longevity of needle fascicles of Pinus longaeva (Bristlecone Pine) and other North American pines". Oecologia 51: 107–115
    2. Villar (Ekim 2013). "Exploring variation in leaf mass per area (LMA) from leaf to cell: An anatomical analysis of 26 woody species". American Journal of Botany. 100 (10): 1969-1980. doi:10.3732/ajb.1200562.
    3. Poorter (2015). "How does biomass distribution change with size and differ among species? An analysis for 1200 plant species from five continents". New Phytologist. 208 (3): 736-749. doi:10.1111/nph.13571. PMC 5034769$2.
    4. Aerts, R. (1995). "The advantages of being evergreen" 24 Eylül 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Trends in Ecology & Evolution 10 (10): 402–407.
    5. Matyssek, R. (1986) "Carbon, water and nitrogen relations in evergreen and deciduous conifers". Tree Physiology 2: 177–187.
    6. Sobrado, M. A. (1991) "Cost-Benefit Relationships in Deciduous and Evergreen Leaves of Tropical Dry Forest Species". Functional Ecology 5 (5): 608–616.

    Dış bağlantılar

    •  Yukarıdaki metinlerin bir veya birden fazla yerinde şu anda belirtilen kamu malı kaynaktan metinler bulunmaktadır: |}}"Evergreens". Encyclopedia Americana. 1920.
    This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.