Hananya ve Safira

Hananya ve Safira, Yeni Ahit'te Elçilerin İşleri kitabında (5, 1-11) İsa'nın ölümü sonrası Kudüs'te oluşmaya başlayan ilk topluluğun parçası olarak bahsedilen bir karı kocadır.

Hananya ve Safira tasviri, orta şeridin merkezi kısmı ve onun sağında, Brescia Lipsanoteği, 4. yy.

Hikaye

Konu Kudüs'te ilk hristiyanların bir cemiyet oluşturmaya başladığı bir ortamda anlatılır. Cemiyetin üyesi olan herkes birbirini desteklemektedir. Öyle ki, "Hiç kimse sahip olduğu herhangi bir şey için “Bu benimdir” demiyor, her şeylerini ortak kabul ediyorlardı." (Elçilerin işleri 4, 32) Bu cemiyete bağlı bireyler olan Hananya ve karısı Safira, cemiyete bağış yapma zorunlulukları olmamasına rağmen sahip oldukları bir mülkü satıp, ellerine geçen paranın kendi aralarında anlaşarak yarısını cemiyete bağışlamaya karar verirler. Durumdan bir şekilde haberdar olan Petrus bunun üzerine “Hananya, nasıl oldu da Şeytan’a uydun, Kutsal Ruh’a yalan söyleyip mülkün parasının bir kısmını kendine sakladın?” (Elçilerin işleri 5,3) “Mülk satılmadan önce sana ait değil miydi? Sen onu sattıktan sonra da parayı dilediğin gibi kullanamaz mıydın? Neden yüreğinde böyle bir düzen kurdun? Sen insanlara değil, Tanrı’ya yalan söylemiş oldun.” (Elçilerin işleri 5,4) sözlerini sarfeder. Bu sözleri duyan Hananya aniden can vererek yere yıkılır ve diğerleri tarafından gömülür. Olanlardan habersiz olan Hananya’nın karısı Safira, kocasıyla ağız birliği yaptığı üzere Petrus'la konuşur. Bunun üzerine Petrus “Rab’bin Ruhu’nu sınamak için nasıl oldu da sözbirliği ettiniz? İşte, kocanı gömenlerin ayak sesleri kapıda, seni de dışarı taşıyacaklar.”(Elçilerin işleri 4,9) der ve Safira da aniden Petrus’un ayakları dibine yıkılarak son nefesini verir. Tüm bun anlatı sonunda, cemiyet üyelerini bir korkunun sardığı bilgisi verilir.

Hananya'nın ölümü, Raffaello Sanzio, 1515.

Yorumlama

Elçilerin İşleri kitabından ilk Hristiyanlar arasında kabul gören bir mal ortaklığı olduğu düşünülmektedir. Herkes kendi malından feragat edip topluluğa bağışlarken, Hananya ve Safira gizli olarak anlaşıp mallarını bağışlamak istememiştir. Petrus'un 5,4'de sarfettiği "Mülk satılmadan önce sana ait değil miydi? Sen onu sattıktan sonra da parayı dilediğin gibi kullanamaz mıydın?" sözleri bağış sürecinin hiçbir zorlama dahilinde olmadığını göstermektedir. Buna göre Hananya ve Safira'nın suçu sattıkları mallarının yarısını kendileri için ayırmaları değil, yeni oluşmaya başlayan cemiyete yönelik bilinçli ve istekli bir biçimde yalan söyleyerek onları kandırmak istemelerindedir. Bu nedenle aynı bapta Petrus (5,4) Sen insanlara değil, Tanrı’ya yalan söylemiş oldun.” sözlerini sarfetmektedir.

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.