Dudullu

Dudullu isminin kökenine dair internet üzerinde çeşitli açıklamalar mevcutsa da, Dudu Hatun yahut Duduoğulları’na ilişkin köken açıklamaları tarihsel kanıtlardan yoksundur. Bölgenin 93 Harbi sırasında Güney Kafkasya'dan göç aldığı düşünüldüğünde, bölge kökenli “dudu” kelimesinden türetilmiş olması akla yakındır. Nişanyan sözlük’e göre Farsça kökenli bir sözcük olan “dudu” (tūtī, توتى, papağan), dudu kuşu ve dādū (دادو, yaşlı kadın) anlamına gelmektedir.

İstanbul Ansiklopedisi’ne göre Dudullu yerleşmesinin kuruluşu 350 yıl kadar önceye gitmektedir. Köyün mezarlığında 250 yıl öncesine dair mezar taşlarına rastlanır. İlk kurulduğunda Sarıbayraktar adını taşıyan yerleşmenin ismi daha sonra Dudullu olmuştur, sonraları köy, Aşağı ve Yukarı Dudullu olarak ikiye ayrılmıştır. Yukarı Dudullu Sultan Abdülaziz döneminde Alemdağ’da yaptırılan köşk nedeniyle inşa edilen yolun güzergâhı üzerinde kalmış ve Aşağı Dudullu’ya nazaran daha çok gelişmiştir. Cumhuriyet öncesinde ve ardından da 1960′lara kadar büyük çiftliklerin bulunduğu, hayvancılık ürünleri, süt ve yoğurdu ile ünlü bir mesire yeri sayılan bölge, 1966 yılında yapılan Sanayi Planı ile sanayi yapılaşmasına açılmıştır. Bu tarihlerde Yukarı Dudullu’da 120, Aşağı Dudullu’da 80 olmak üzere 200 kadar hanenin ikamet ettiği Dudullu, 1970′ten sonra gecekondulaşma ile büyük bir nüfus göçü almıştır. Ümraniye ile birleşen Dudullu’nun daha sonra tüzel kişiliği de kaldırılarak Ümraniye’nin mahallesi konumuna gelmiştir.