Antroposen

Antroposen, insanoğlunun dünyaya olan etkisinin en üst düzeylere çıktığı Sanayi Devrimi’nden bugüne olan süreç ve devam edecek bu duruma İnsan Çağı da denen döneme verilen isim. Çünkü dünyamız artık geri döndürülmesi çok zor bir sürece girmiştir. Yani bir anlamda insanoğlu önceleri dünyadan etkilenirken bu etkileşimi Dünya üzerinde baskın hale gelmiştir. Nitekim dünyamızın tarihsel sürecine baktığımızda milyon yıllarla ifade edilirken Antroposen’in son üç yüzyıllık bir sürece tekabül ettiğini görmemiz gerçekten de müthiş bir değişimin var olduğunun göstergesidir. Antroposen’in yeni bir çağ olarak nitelendirilmesi bilim insanlarına göre dünyamızın geri döndürülemez bir değişime girdiği savıdır.

Bazı bilim adamları Holosen Devre'sinin sona erdğini ve Antroposen olarak adlandırılan yeni bir devre girdiğimizi önermişlerdir. Artan insan nüfusu ve ekonomik gelişmelerin global ortamsal etkilerinin dramatik olarak Yerküre yüzeğine tanşındığı zaman olarak kabul edilir (1800 yılların başlangıcı). Son zamanlarda insan sebepli global ortamsal değişimler için bir informal metafor olarak kullanılıyor olmasına rağmen,çok sayıda bilim adamı Antroposen'nin yeni bir " resmi" jeolojik devir olarak tanınmasının bir fazilet olduğunu düşünürler [1]

Tarihsel süreçte

Antorosen teriminden ilk defa Stoppani 1873 yılında insanların dünya ekolojisi üzerinde giderek artan etkisine değinerek, “Antroposen Çağı" deyimini ortaya atmıştır.[2] Bu önerisi görmezden gelinmiş ve unutulmuştur. Ancak, Stoppani'nin ölümünden 99 yıl sonra, 1990 yılında Paul Crutzen yeni jeolojik dönemin adının athropozoik olmasını yeniden önermiştir. .

2002’de Nature dergisindeki makalesiyle Antroposen terimini literatüre sokan Crutzen’e göre Antroposen; içinde bulunduğumuz jeolojik devir olan Holosen’den çıkmakta olduğuna ve bu çıkışının büyük ölçekte insan etkileri sebebiyle; yani insanın küresel çapta belirleyici gücü olan, biyolojik, kimyasal ve jeolojik bir aktör haline gelmesi sebebiyle gerçekleştiğini öne süren döneme denk düşüyordu.[3]

Antroposen'de insan etkisi

Biyoçeşitlilik

Dünya ilk oluşumundan bugüne kadar birçok canlı türü yok olmuştur. Bunda iklimsel değişiklikler, yerin iç yapısının faaliyetleri (volkanizma, deprem vb.) etkili olmuştur.Daha sonraları insanın dünya sahnesine çıkması ve yaşamını devam ettirmek için beslendiği ve tehlikeli gördüğü birçok canlı türünün yok olmasına sebep olmuştur.Bu süreç günümüze dek artarak devam etmiştir. Antroposen döneminde ise yeryüzünün birçok alanı da insanoğlundan nasibini almıştır.[4]

İklim

Dünyamız Kuvaterner oyunca birçok buzul ve buzularası dönem yaşamıştır. son buzul çağı günümüzden 11 bin yıl önce sona ermiş ve Holosen'in başlangıcıyla birlikte halen buzul arası dönem içerisindeyiz. Bu dönemde insanoğlu iklimin elverişli olması sayesinde hem nüfus olarak çoğaldı hem de dünyamızın birçok keşfedilmemiş yerlerine dağılış sergilediler. Antroposen devrinin başlamasıyla dünyamızın karbondioksit yayılımı artmıştır. Bu durum dünyamızın giderek ısınan bir seriye sahip olmasına neden olmuştur.[4]

Bölgesel ve küresel iklim üzerine insan etkisi modern endüstriyel dönem ile birlikte başlamadı. İnsanların binlerce yıldır geniş alanlarda çevresel değişime yol açtıkları konusunda güçlü deliller vardır. Ateş kullanımı ve evcilleştirilmiş hayvanlar ile marjinal alanların aşırı otlatılması bitki miktarı ve dağılımını azalttı.İnsanlar,arzi örtüsünü değiştirerek, yüzey rüzgarları gibi önemli iklimsel farktörleri değiştirdiler. Son dönem astronomlardan Carl Sagan insan kaynaklı iklim değişimlerinin bu yönü üzerine yorum yaparken şöyle dedi "Sadece modern zaman insanlarının iklimi değiştirebildikleri konusundaki hakim görüşün aksine,insan türünün ateşin icadından beri iklim üzerinde büyük ve devam ede gelen bir etkiye sahip olması olasılığının yüksek olduğuna inanıyorum".[5]

Jeomorfoloji

Yeryüzünün şekillenmesinde etkili olan olayları ve yüzey şekillerinin özelliklerini inceleyen bilim dalına jeomorfoloji denir. Başka bir ifade ile yeryüzü şekillerinin oluşumunda etklili olan içi ve dış kuvvetler, bunların yeryüzünün şekillenmesi üzerindeki önemi, jeomorfolojinin ilgilendiği ana konudur. Bunları inceleyen bilim insanına veya uzmana jemorfolog denir.

Jeoloji açık alanda (doğada) yapılan, yapılması gereken,bir bilim olarak algılanır. Jeolojinin büyük bir bölümü arazide yürütülen ölçümler, gözlemler ve deneylere dayanır, Ancak, jeoloji örneğin, birçok temel işlevin anlaşılmasına olanak sağlıyan Dünyan'nın çeşitli malzemelerinin araştırıldığı laboratuvarlarda da yapılır.Ayrıca karmaşık bilgisayar modellerinin gelişimi,gezegenimizin karmaşık sistemlerinin çoğunun taklit edilmesine olanak verir.Jeoloji çoğu zaman fizik,kimya ve biyoloji bilgisi ile ilkelerinin anlaşılması ve uygulanmasına ihtiyaç duymaktadır.Jeoloji,içinde bulunduğumuz yer ve doğal Dünya'ya ait bilgimizi arttırmaya uğraşan bilimdir.[6]

Devreler on milyonlarca yıla yayılsa da yazının başında da bahsettiğimiz gibi jeolojik ölçekte kısa zaman dilimleridir.Tüm jeolojik zamanların, devrelerin, devirlerin ve çağların tanımlanmasın da tortul tabakalar arasındaki değişimler(örneğin ortaya çıkan ya da ortadan kaybolan fosiller) göz önüne alınmıştır.[4] Ancak Antroposen’de durum tamamen farklıdır. Çünkü eğer şu an yaşadığımız devrenin Antroposen olarak adlandırılması kabul edilirse, Antroposen kayaç kayıtları henüz tamamlanmamış bir devre olacaktır.[3]

Antroposen'de zamansal kavram

Kuvaterner’e ait bir devre olarak kabul edilmesi halinde, Antroposen’in ne zaman başladığı ya da başlayacağı hakkında. Crutzen, Antroposen’in 18. yüzyılın sonlarına doğru karbondioksit düzeylerinin kesintisiz bir yükselişe geçtiği dönemde başladığını söylüyor.[3]

Erken Antroposen görüşü

Virginia Üniversitesi'nden paleoiklim uzman William Ruddiman 8 bin yıl kadar önce tarımın icat edilmesiyle Antroposen'i başlattığımızı belirtiyor. Bu görüş insanların tarımsal faaliyete geçişlerinin yeryüzünü etkilediği savıdır. Bu görüşe destek olarak insanlar o dönemden başlayarak tarım alanları ve ormanları tahrip etmişler, bazı hayvan türlerinin yok olmasına neden olmuşlardır.[3]

Antik Çağ görüşü

Bazı bilim insanları ise yeryüzünde Antroposen'in başlangıcını büyük uygarlıkların kurulmasıyla başladığını savunmuşlardır. Onlara göre büyük toplumların dünyayı daha hızlı ve sistemli bir şekilde etkileyebildiğinden yeryüzünde büyük uygarlıkların başlangıcını kabul etmişlerdir.[4]

Avrupa’nın Amerika’da Kolonileşmesi

Maslin ve Lewis, Antroposen'in başlangıcının, Avrupalıların Amerika'ya gelişiyle ilişkili karbondioksit seviyelerinde bir çukur olan Orbis Spike ile tarihlendirilmesi gerektiğini savunuyorlar. Küresel karbondioksit seviyeleri 1610'a ulaşarak, büyük oranda Amerika'daki ormanın yeniden büyümesinden dolayı, milyon başına 285 parçanın altına indi. Bu durum büyük olasılıkla tarım arazilerini terk eden yerli halktan kaynaklanmıştır. Maslin ve Lewis için Orbis Spike, yeni bir jeolojik dönemin başlangıcını tanımlamak için kullanılan bir tür işaret olan GSSP'yi temsil eder. Ayrıca Antroposen'i Avrupalılar'ın gelmesiyle de ilişkilendirdiğini de söylüyorlar.[7]

Sanayi Devrimi

Aralarındaki en yaygın ve desteklenen görüştür. Bilim insanları sanayi devriminde ortaya konan teknolojik gelişme ve fosil yakıt kullanımının dünyamızı çok hızlı bir şekilde etkilediği görüşüdür. Fosil yakıt kullanımı ve doğal ve kaynakların hızla tüketimi dünyamızın daha fazla CO2 salınımına, sera gazlarına ve küresel ısınmaya sebep olmuştur.[3]

Sanayi,ham maddeleri işlenmiş hale sokup değerlendirmeye yarayan işlem ve araçların tümü olarak tanımlanır, Günümüz modern sanayisi uzun bir geçmişe ve her yönü ile çeşitli icat ve araştırmaların sonucuna dayanır. Başlangıçta toplayıcılıkla geçimini sağlayan insan , Neolitik deönemde yerleşik hayata geçmesiyle birlikte ilk olarak tarımsal ve hayvansal ürünleri işlemeye başlamış ve çevresindeki çeşitli imalathanelerde ham maddeleri işlenmiş ürünler haline getirmeye çalışmıstır. İnsan, yaklaşık 7000-8000 yıllık birikimini kullanarak , başlangıçta Batı Avrupa ve özellikle İngiltere'de başlayan yeni bir devre ve döeneme girmiştir. Bu döneme "Sanayi Devrimi" denir. Dünya çapında değişmeye neden olan bu devrimde insan ,kendi gücü dışında öncelikle buhar enerjisini kullanarak makineleri çalıştırmış; daha sonra bu enerjiye petrol ve elektirği dahil ederek fabrikalar kurmaya başlamıştır. Bu fabrikalarda çeşitli ham maddeler kısa sürede işlenerek, kitle halinede üretim başlamış ve dünya ölçüsünde ulaşım araçlarının gelişmesi ile de sanayi malları ticareti artmıştır

Bu gelişmeleler, insan hayatında da önemöi değişimlere neden olmuş; şehiryerleşmeleriartmaya başlamış ve saneyinin ilerlediği yörelerde eskiye oranla aşırı nüfus toplanması meydana gelmiştir. Başka bir anlatımla esas şehirleşme ve özellikle metropollerin kurulması, sanayi devrimi ile birlikte gündeme gelmiştir. 1990'lı yılların başından itibaren bigisayarların devreye girmesi,her alanda hızlı bir değişime yol açmıştır

Kısaca sanayileşme, bir ülkede ya da yerleşmenin ekonomik ve sosyal yapısında çok önemli değişimlere meydana getiren bir süreçtir. Ancak bu süreçte, milyonlarca insanın beslenmesi ,korunmasu, barınması,giyinmesi, çeşitli aletlerin yapımı ve diğer ihtiyaçlarının sağlanması mümkün olmaktadır. Sanayi faaliyetlerine hemen daima yüksek nüfus yoğunluğu, yüksek yaşam düzey, büyük miktarda enerji tükeitimi,düzenli ve büyük taşıma gücü olan ulaşım sistemleri,büyük ölçüde tüketim ve son olarak da siyasal ve askeri güç eşlik etmektedir.

Sanayi devrimi ile birlikte günümüzde çevre sorunu olarak adlandırılan ve insan sağlığını, hayatını hayatını tehdit eden sorunlar da gündeme gelmiştir. Bunların başında, asit yağmurları ile nükleer,hava,su ve toprak kirliliği gelmektedir
[8]

Büyük Hızlanma

Mayıs 2019'da Antroposen Çalışma Grubu'nun (AWG) 29 üyesi, 20. yüzyılın ortalarında dönem için bir başlangıç tarihi önermiş, zira bu dönemde "hızla artan bir insan nüfusunun sanayi üretiminin hızını, tarım kimyasallarının kullanımını ve diğer insan faaliyetlerini arttırmıştır. Aynı zamanda, ilk atom bombası patlamaları dünyayı tortulara ve buzullara gömülmüş radyoaktif enkazlarla kirleterek jeolojik zamanın bir parçası haline getirmiştir." Panele göre resmi başlangıç tarihi, ya 1945 yılında bomba patlamaları nedeniyle atmosfere bırakılan radyonüklidlerle ya da 1963 yılında yapılan Sınırlı Nükleer Test Yasağı Anlaşması ile aynı tarihe denk gelmiştir.[4]

Sosyal Bilimler

Antroposen kavramına Felsefe, Edebiyat ve Sanat gibi Sosyal Bilimler'le de yaklaşılmıştır. Bilimsel dünyada, özel dergi sayıları, konferanslar ve disiplin raporları ile ilgi konusu olmuştur. Antroposen, ona eşlik eden zaman ölçeği ve ekolojik çıkarımlar, ölüm ve medeniyetin sonu, hafıza ve arşivler, hümanist soruşturmanın kapsamı ve yöntemleri ve duygusal tepkiler hakkında sorular sorar. Aynı zamanda ideolojik bir yapı olarak eleştirilmiştir. Bazı çevre araştırmacıları "Kapitalosenin" tarihsel olarak daha uygun bir terim olduğunu ileri sürmektedir.[4]

Popüler Kültür

Popüler kültürün fiziki çevreden bazı ağır talepleri vardır. Bu, rekreasyon alalında bile geçerlidir. II.Dünya Savaş' ından beri işten arta kalan boş zaman ve bununla bağlantılı rekreasyon faliyetlerinde A.B.D,Kanada, Avrupa ülkeleri, Japonya ve başka gelişmş ülke ve bölgelerde büyük artışlar olmuştur.Artık boş zamanın büyük bir kısmı şehirlerin dışında yer alan bazı mekan tüketici faaliyetlere harcanmaktadır. İnsan eli değmemiş "vahşi doğal alanlar" a son çeyrek yüzyılda talep çok artmıştır ve bu artış sona erecek gibi görünmemektedir

Külütürün kendisi maddi değildir. Kültür,entelektüel ve soyut olduğu için, maddileştirilemez. Ama madde kültürel olabilir; görülebilir ve dokunulabilir olan şeyler, kullanımları,şekilleri,dokuları,maddeleri,renkleriyle kültüreldir.Maddi kültür denilen bu kültürün içine,yalnızca onlarla sınırlı olmadığı unutulmaksızın,binalar,anıtlar,giysiler,mobilyalar,mezar taşları,taşıma arçları, müzik aletleri, oyuncaklar,yemek yeme ve pişirme araçları,kozmetikler,silahlar,tapınaklar,çiftlikler,çiftlik planları,yerleşme kalıpları ve dekoratif eşyalar gib çok çeşitli şeyler girer.Maddi kültür, kültürün yüksek derecede anlatımıdır. Maddi küldür birikimi kalkınmada sürekliliğin tabanını oluşturur. Eğer her nesıl kendi toplumsal sermayesini kendisi yaratmak,kendi aletlerini kendisi üretmek zorunda kalsaydı toplunmsal-teknoljik birikim olmayacak,yaşam standartlarımız çok daha düşük düzeyde kalmaya mahkum olacaktı.

.Popüler kültür durmadan değişen , esas oalrak da şehirsel alanlarda yaşayan büyük,türdeş olmayanm nüfus gruplarına dayanan bir kültür türüdür.Bu tür kültürde fabrikalarda makineler tarafınfan kitlesel üretim yapılırken, para ekonomisi de egemen durumdadır. Bireyler arasındaki ilişkiler halk toplumlarınkinden daha fazla sayıda fakat daha az kişisel olurken,aile yapıs da daha zayıftır.İnsanlar daha hareketli, çevreye ve yere daha az bağlıdır.İş bölümünde farklılaşma,son derece uzmanlaşmış "uzmanlaşmış" ve "işler" bu tür toplumun yaşamını kazanma yollarını oluşturmakta ve insanlara işlerinden sonra önemli miktarda boş zaman kalmaktadır.Polis, ordu ve mahkemeler gib güvenlik denetleme kurumları düzenin sağlanmasında ailenin ve dini kurumların yerini almaktadır. Eğer popüler kültürün tek bir ayırt edici özellği vardır denirse, bu da değişimdir. Değişim okadar güçlü bir faktördür ki,bazı kimselerin ona uyum sağlaması mümkün olamaz ve bunlar değişimi daha çok "gelecek korkusu" terimiyle açıklanan bir güvensizlik olarak algılar

[9]

•2 Ekim 2019'da İngiliz müzisyen Nick Mulvey YouTube'da "in the Anthropocene" adlı bir müzik videosu yayınladı.

Kaynakça

  1. Jeolojik Zaman Çizelgesinde Yaşlandırma Zorlukları [Genel Jeoloji Temel Kavramlar]. s. 457. ISBN 978-605-133-433-2. evirmen |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  2. Antonio Stoppani
  3. Jeolojik İmzamız:Antroposen, Esra Gürbüz, Ankara Üniversitesi
  4. https://en.wikipedia.org/wiki/Anthropocene
  5. HELVACI ((Ed.)). GENEL JEOLOJİ TEMEL KAVRAMLAR. NOBEL AKADEMİK YAYINCILIK. s. 509. ISBN 978-605-133-433-2. evirmen |ad1= eksik |soyadı1= (yardım)
  6. jeolojiye Giriş [Genel Jeoloji Temel Kavramlar]. Nobe Akademik Yayıncılık. ss. 2-3. ISBN 978-605-133-433-2.
  7. Lewis, Simon L. (7 Haziran 2018). Human planet : how we created the anthropocene. Maslin, Mark A. Birleşik Krallık. ISBN 9780241280881. OCLC 1038430807.
  8. ATALAY, İBRAHİM ((Ed.)). GENEL COĞRAFYA. META BASIM MATBAACILIK. ss. 382-383. Tarih değerini gözden geçirin: |= (yardım);
  9. Prof.Dr. Erol TÜMERTEKİN, Prof.Dr. Nazmiye ÖZGÜÇ. BEŞERİ COĞRAFYA İNSAN.KÜLTÜR.MEKAN. ss. 122-129-135. ISBN 975-7206-15-6.
This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.