Agnieszka Radwańska

Kariyerinde 2012 Wimbledon'a kadar 5 kez grand slam çeyrek finali oynamış ve bunların hepsini kaybetmiştir. Ancak 2012 Wimbledon'da çeyrek finalde Rus Mariya Kirilenko'yu 3 setlik bir maç sonunda yenerek yarı finale yükseldi. Yarı finalde rakip Alman Angelique Kerber'i 2 sette geçip finalde o güne kadar 14 kez grand slam kazanmış Amerikalı Serena Williams'la oynamaya hak kazandı. Bu açık dönemde bir Polonya tenisi için ilk niteliği taşımaktaydı. Finalde Serena'ya karşı ilk seti 6-1 kaybeden Agnieszka, ikinci sette önemli bir geri dönüş gerçekleştirerek 5-3 geride olduğu seti 7-5 kazanmayı başarsada final setinde hastalığınında etkisiyde skor 2-2'iken oyundan düşüp 6-2 kaybetti ve finalist unvanıyla yetinmek zorunda kaldı.

Aynı sene İstanbul'da düzenlenen WTA Sezon Sonu Finalleri'nde yarı finale çıktı. Yarı finalde tıpkı Wimbledon finalinde olduğu gibi Serena Williams'a mağlup oldu. Gruplarda Mariya Şarapova ile oynadığı maç bu turnuvanın tarihinin en çok oyun oynanan maçı olarak tarihe geçti. Ayrıca 2 gün üst üste 3 saatten daha uzun süren maçlar oynayarak bu alandada turnuva tarihine geçti.

2013 sezonu Radwanska için çok iyi başladı. Ocak ayının ilk haftasında Auckland'da düzenlenen turnuvayı finalde Yanina Wickmayer'i yenerek kazandı. Ardından Avustralya Açık hazırlık turnuvalarından olan ve Sidney'de düzenlenen turnuvayıda finalde Dominika Cibulkova'yı 6-0 6-0 yenerek kazandı. Bu skorla 2006'dan beri ilk defa bir WTA turnuvası finalinde bir oyuncu oyun alamamış oldu. Avustralya Açık'a formda gelen Radwanska çeyrek finalde Sidney'de şampiyon olurken elediği Na Li ile eşleşti. Maçı 7-5 6-3'le kaybederek 2013'teki ilk mağlubiyetini almış oldu. Bu yenilgi ile üst üste 13 maçlık galibiyet serisi ve oynadığı son 26 seti kazanma seriside kırılmış oldu. Toprak kort sezonunda Simona Halep ve Laura Rabson'a karşı aldığı yenilgilerden sonra yaklaşık 2 hafta maç yapmayarak Roland Garros'a hazırlandı. İlk 3 turda fazla zorlanmadı ve 4. turda 2008 şampiyonu Ana Ivanovic'le karşılaştı. Bu maçıda rahat geçtikten sonra 2012 finalisti Sara Erraini ile çeyrek finalde karşılaştı ve maçı 4-6 (5)6-7 kaybetti. Bu mağlubiyete karşın Roland Garros'ta ilk kez çeyrek final görmüş oldu. En büyük hayali olarak gösterdiği Wimbledonda ise başarılı bir performans gösterse de yarı finalde turnuvanın en çekişmeli geçen maçlarından birini daha sonra finalde Marion Bartoli'ye kaybedecek olan Alman tenisçi Sabine Lisicki'ye 4-6 6-2 7-9 kaybederek turnuvaya veda etti. Wimbledon sonrası dönemde Amerika Açık'a kadar herhangi bir kupa kazanamadı ama istikrarlı bir performans çizerek katıldığı hemen hemen bütün turnuvalarda en kötü ihtimalle çeyrek final oynadı. Rogers Cup yarı finalinde Serena Williams'a karşı (4)6-7 4-6 kaybetti. 2 saatten uzun süren maç Serena Williams'a göre sezonun en zor maçlarından biriydi. Amerika Açık başlarken Agnieszka bu sezon oynanan bütün Grand Slamlerde çeyrek final veya üzerine çıkabilmiş yegane oyuncuydu. Fakat bu unvan 4. tur karşılaşmasında sona erdi. İlk set 3-0 öne geçmesine rağmen formdaki Yekaterina Makarova'ya karşı 4-6'lık 2 setle turnuvaya veda etti.