Çorba

Kökeni Sanskritçe’den gelen İngilizce çorba (soup) kelimesi, ‘iyi beslenme’ anlamı taşır. Yaklaşık 10 bin yıl öncesinde çorba hazırlandığını ve içildiğini gösteren kayıtlar bulunmaktadır.[1] Çinde 2400 yıllık çorba arkeologlar tarafından Şian antik kentinde bulundu.[2] İnsanlığın çorbayla tanışması, MS 3. yüzyıla rastlıyor. O devrin azizlerinden olan St. Patroklus, arpa ekmeğini suya batırıp üstüne tuz serperek yermiş. Bu daha sonraları, karanlık çağlardan itibaren Avrupa'nın beslenme sistemine girecek çorbanın ilk hali olarak karşımıza çıkıyor. Avrupa'da alta ekmek koyup, üstüne su veya etsuyu dökerek yapılan çorba çeşidi bugün Fransızlar'ın ünlü soğan çorbası olarak hala yerini koruyor

Arabaşı çorbası.

Çorbanın bugün bildiğimiz halini almasını ise, Pierre François la Varenne'le başlar. 1651 yılında yazdığı Le cuisinier français adlı kitapta bu konuda devrim yaratan Varenne'den önce, suyun ve etsuyun içinde yüzen ekmek dilimleri yani soplar önemliyken, Varenne suyun kendisini öne çıkarmıştır. Hatta Reay Tannahill, Tarihte Yemek adlı kitabında, orta çağda çorbanın içinde sunulan sop adedinin ev sahibinin bonkörlüğü veya cimriliği konusunda belirleyici bir özellik olduğunu anlatır. Hazır çorbanın ilk örnekleri ise 17. ve 18. yüzyıllarda özellikle yolcular tarafından kullanılan cep çorbası şeklinde görülür. Et artıklarından konsantre olarak sert yapıştırıcı kıvamında yapılan cep çorbası, senelerce dayanırmış. Parça parça koparılarak kullanılan bu çorba, sıcak suyun içinde eritilirmiş.

İslamiyet öncesi Türklerde Çorba

İslamiyet öncesi Orta Asya’da Türkler, tahıl ürünlerinden umaç(oğmaç, omaç) adı verilen bir tür çorba yaparlardı. Bu çorbanın ana maddesi, genellikle yuvarlak kesilen erişte idi. Ancak bazen bunun içine et konulduğu da olurdu. Orta Asya’dan günümüze kadar gelmiş olan en önemli çorbalardan biri de tarhanadır. Önemli bir besin olarak tüketilen tarhana birkaç şekilde hazırlanırdı. Kışın hazırlanan ve Kurut denen bir çeşidinin içine bir tür peynir, tuz, un ve kurutulmuş et konulurdu.[3]

Bulgur çorbaları

  • Düğürcük çorbası; Düğürcük bulgurun incesine verilen isimdir. Sabah çorbası olarak da bilinir. Bu çorba soğan ve domates salçası tereyağında kavrulduktan sonra ilave edilen sıcak suya bulgur katılarak yapılır.

Bulgur çorbası ikram edilirken peynirli dürümde bulundurulur. Dürümde çömlek peyniri kullanılır.

  • Yarma çorbası; yarmadan yapılır. Yaz aylarında çorbalık yarma hazırlanır. Daha çok soğuk içilmesi tercih edilir. Koyu ayran kıvamında hazırlanan yoğurda haşlanmış yarma, tuz ve taze nane ilavesiyle servis edilir.

Köfteli çorbalar

Dünyanın birçok yerinde yapılan, içine köfte konularak hazırlanan çorbalardır. Anadolu'da köfte kullanılarak hazırlanan birçok çorba çeşidi vardır. Malzeme olarak bulgur veya pirinçle hazırlanan köfteler yanında çorbanın çeşidine göre çeşitli sebzeler, yoğurt, baklagiller, çeşitli baharatlar, şehriye ve hamur kullanılır.

Mantar çorbaları

Kaynakça

  1. "Arşivlenmiş kopya". 20 Haziran 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2014.
  2. "Arşivlenmiş kopya". 22 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Temmuz 2013.
  3. "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 28 Eylül 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Şubat 2014.

Ayrıca bakınız

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.