Ezilenlerin Tiyatrosu

Ezilenlerin Tiyatrosu, Paulo Freire’nin Ezilenlerin Pedagojisi kuramından yola çıkarak Augusto Boal’in oluşturduğu bir tiyatro kuramıdır.

Ezilenlerin Tiyatrosu

Augusto Boal, “Ezilenlerin Tiyatrosu” kitabının “Aristotales’in Baskıcı Tragedya Sistemi” başlığı altında Aristotelyen katharsis tiyatrosunu analiz eder. Seyircinin düşünme ve eylemde bulunma etkinliğini sahne üstündeki oyuncuya devreden edilgen bir rol üstlenmesi Boal’in karşı durduğu ana unsurdur. Aristotelyen katharsis tiyatrosunda tiyatral üretim araçlarını elinde bulunduranın yazar, yönetmen, oyuncu ve tiyatro etkinliğini düzenleyen şahıslardır; seyirciye yüklenen işlev ise kendisine gösterilenler üzerine fikir yürütmesidir. Freire’nin “Ezilenlerin Pedagojisi”nde ileri sürdüğü ezen-ezilen ve öğreten-öğrenen karşıtlığı, Boal’e göre, Aristotelyen katharsis tiyatrosunun oyuncu-seyirci karşıtlığına tekabül eder. Bu açılımı baskı kurmaya yönelik bir model olarak ele alan Boal, eylemde bulunma iradesinin seyirciye devredilebileceği bir alternatif model önerir. Seyirci ve oyuncu ayrımının ortadan kalktığı bu yeni tiyatro anlayışında yeni bir terim ortaya çıkar: seyirci-oyuncu [spect-actor].

Ezilenlerin Pedagojisi'de Freire; bir problemin tanımlanması, diyalog aracılığıyla yorumlanması ve olası çözümler denenmesini önerir. Bu süreçte öğreten-öğrenen karşıtlığının kırılması için eğitmenin, çözümü önceden bilen ve tüm tartışmayı da oraya yönlendiren biri konumunda olmaması gerekir. Boal de benzer şekilde, tiyatro çalışmalarında seyircileri seyirci-oyuncu olmaya kışkırtan, yanıtlar bulmalarını ve yanıtları sahne üstünde eylem halinde göstermelerini teşvik eden, koordinatör işlevi gören bir "joker"den bahseder.

Ezilenlerin Tiyatrosu'nda Farklı Tiyatro Pratikleri

Ezilenlerin Tiyatrosu'nun yöntemde farklılaşan uygulamalarında ortak olan özellikler şunlardır:

1. Ezilenlerin Tiyatrosu'nun bütün uygulamalarında, dramatik eylemin katılımcılar açısından yakıcı bir öneme sahip somut bir sorunu içermesi esastır. Bu sorun, katılımcıların yaptığı tartışmalar sonucu ortaya çıkmış ve katılımcıları düşünme ve eyleme kışkırtacak ölçüde güçlü olmalıdır.

2. Joker, çalışmanın başkanı ya da yöneticisi değildir. Jokerin görevi biraz daha fazla bilenleri bunu anlatmaları ve deneyimlemeleri için teşvik etmek, biraz cesaret edenleri biraz daha cesaretlendirerek ne yapabileceklerini göstermelerini sağlamaktır. Seyirci-oyuncuları kendisinin önceden hazırladığı çözüme yöneltmez, onların kendi çözümlerini sahne üstünde deneyimleyerek bulmalarını sağlamaya çalışır.

Ezilenlerin Tiyatrosunda üç çalışma yönteminden bahsedilebilir: Forum Tiyatrosu, İmge Tiyatrosu ve Görünmez Tiyatro.

Forum Tiyatrosu

Forum Tiyatrosu, seyirci-oyuncular tarafından belirlenen bir problemin çözümlerinin araştırılarak sahne üzerinde deneyimlenmesine dayalı bir Ezilenlerin Tiyatrosu pratiğidir.

Bir atölye formunda gerçekleştirilen Forum Tiyatrosu'nda, öncelikle belirlenen probleme uygulanabilecek çözümler tartışılır. Sonra bu çözümler, seyirci-oyuncular tarafından sahne üstünde deneyimlenir. Sahnede gösterilen çözüm, bütün katılımcılar tarafından tartışılarak çürütülür veya benimsenir.

Görünmez Tiyatro

Görünmez Tiyatro, genellikle kamusal alanda gerçekleştirilen, oyuncuların belirlenen bir konu üzerine bir fikir sunarak seyirci-oyuncuları da oyuna katılmaya kışkırttığı bir Ezilenlerin Tiyatrosu pratiğidir. Seyirci-oyuncular, bir tiyatro eyleminin içinde olduklarını fark etmeksizin oyuna dahil edilir ve belirlenmiş konu üzerine düşünmeye ve eylemeye teşvik edilirler.

Forum Tiyatrosu'ndan farklı olarak Görünmez Tiyatro, seyirci-oyuncuların müdaheleleri ile değişen koşullara uygun dinamik bir metin gerektirir. Ayrıca oyuncular, seyirci-oyuncuları inandırmak ve kurgusal kökeninden habersiz oldukları bir oyuna çekebilmek için rollerini yaşayarak oynamalıdırlar.

Bu tiyatro günümüz tiyatrosunda sokaktaki halkı interaktif olarak tiyatronun içine sokmaktadır. Türkiye'de ilk defa bu tiyatroyu denemeye başlayan İzmir'de Euterpe Sanat Topluluğu olmuştur.

İmge Tiyatrosu

İmge Tiyatrosu, seyirci-oyuncuların bir konu üzerine kafalarındaki imgeleri sergiledikleri bir Ezilenlerin Tiyatrosu pratiğidir.

İmge Tiyatrosu'nda öncelikle seyirci-oyunculardan belirlenmiş tema üzerine bir imge göstermeleri istenir. Diğer seyirci-oyuncular, bu imgeyi onaylamazsa ikinci bir imge gösterebilir. Bu şekilde, bütün katılımcıların ortaklaştığı bir imge elde edilene kadar çalışmaya devam edilir. Elde edilen bu imge, baskının bir temsiliyeti olan gerçek imgedir. Sonra seyirci-oyunculardan bu baskının yok olduğu bir ideal imge yaratmaları istenir. Bu noktada tekrar gerçek imgeye dönülür. Katılımcılardan gerçek imgeden ideal imgeye geçiş aşamasını gösteren bir olası geçişin imgesini yaratmaları beklenir.

İmge Tiyatrosu'nda her seyirci-oyuncu, bir rolü oynuyormuş gibi davranmalı, kendi kişisel karakter özelliklerini asla sergilememelidir.

Kaynakça

  • Boal, Augusto, Ezilenlerin Tiyatrosu, çev. Necdet Hasgüş, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, 2003, İstanbul
  • Boal, Augusto, Oyuncular ve Oyuncu Olmayanlar İçin Oyunlar, çev. Berk Ataman, Özgürol Öztürk, Kerem Rızvanoğlu, Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi, 2003, İstanbul
  • Karaboğa, Kerem, "Ezilenlerin Pedagojisi'nden Ezilenlerin Tiyatrosu'na", İstanbul Alternatif Tiyatrolar Platformu Yıllık Bülteni 2003-2004, İstanbul

Dış bağlantılar

This article is issued from Wikipedia. The text is licensed under Creative Commons - Attribution - Sharealike. Additional terms may apply for the media files.